Atipik Bir Mimarlık Pratiği Olarak DS: Kır Resminden Peyzaja - Belgelemeden Korumaya
Yazar: Pelin Derviş (ed.),
Marka: YEM Yayın
Basım Tarihi: 2016
Basım Dili:
Sayfa Sayısı: 296Boyut: 29.0 x 23 cm
Basım Dili: Türkçe
Stokta
9786054793518
Ürün Açıklaması
Atipik Bir Mimarlık Pratiği Olarak DS | Kır Resminden Peyzaja – Belgelemeden Korumaya peyzaj mimarlığı ve korumaya yönelik belgeleme konularında uzmanlaşan DS’nin kurucu ortakları Deniz Aslan ve Sevim Aslan’ın deneyimleri üzerinden mimarlığın bu özel alanlarına girmeyi deniyor. Öğrencilik yıllarından profesyonel yaşamlarının başlangıcına, oradan da günümüze kadar gelen kişisel öyküleri aynı zamanda bu tarih aralığında (son otuz yıl) Türkiye’deki mimarlık pratiğinin hangi evrelerden geçtiğine dair ipuçları sunuyor. Onları dinledikçe mimarlığın bina tasarlamaktan ibaret olmadığını kavrıyor; bağlamı ve geçmişi-bugünü-geleceğiyle ilişki içinde bakıldığında görünmeye başlayan çokboyutluluğunu, zenginliğini sezmeye başlıyoruz. Materyali tanımanın, deneyler yapmanın, yeni yöntemler keşfetmenin, kimi zaman dedektifliğe varan araştırmanın heyecanını onlarla birlikte hissediyoruz. Tabii hüsranları, hesaplaşmaları ve hatta küskünlükleri de. Onların deneyimleri, benzer aşkla yaşamış/yaşayan başka aktörleri tanımamıza da yardımcı oluyor. Bitkiyi, taşı-toprağı aşkla seven, yaşam süreçlerini merakla izleyen; bilgisini öğrencileriyle coşkuyla paylaşan, yayımlayan, çoğaltan aktörleri.
Kitabın uzun başlığının taşıdığı ikili ifadelerden “Kır Resminden Peyzaja”, peyzaj kavramının yaygın algısına işaret ediyor. İşte tam da o ‘kır resmi’ algısından dolayı olsa gerek bugün pek çok mimar bile peyzaj mimarlığını ‘bahçecilik’ zannetmekte. “Belgelemeden Korumaya”, ideal korumanın belgelemenin niteliğine bağlı olduğuna atıfta bulunuyor. Başlıktaki “atipik” kavramı ise kitabın kurgusunun anahtarı aynı zamanda. Bu kitap tipik bir anı kitabı, bir portfolyo yayın veya pratiği kuramsal bir zeminden okuma denemesi olarak kurgulanmadı. Kitap, Deniz ve Sevim Aslan’ın yaşamlarında eşik oluşturan kişiler, projeler ve deneyimler üzerine kurgulandı. O bakımdan alabildiğine kişisel bir yanı var. Eşiklerin bazılarının ele alınış şekli –gerek meslek pratiğinin gerekse akademik ortamın farklı zaman dilimlerinden kesitler halinde sunulduğu bağlamsallıklarıyla– yöntem açısından adeta birer vaka analizi olarak da değerlendirilebilir.